Kuyder

KÖYÜMÜZ'Ü TANIYALIM-5

02-06-2013   23:09:15

KÖYÜMÜZÜ TANIYALIM-5

 

           Harman Yeri:  Köyümüzün ortak kullanım alanlarından biri de harman yeri dediğimiz diğer adı ile gölbaşı  denen alandır.  Üçyüz dönümlük büyük bir alanı kapsamaktadır. köyün en alt başında yer alan bu bölge, bizim çocukluk ve gençlik yıllarımızda harman yeri olarak kullanıldı. Bahar mevsiminde kuzuların yayıldığı otlak olarak da kullanılırdı. Geniş ve düz olması nedeni ile köye ayrı bir güzellik katmaktadır. Kış mevsiminde çok çamurlu olur. Bu bölgede oturanlar kışın köyün içine gelip gitmeleri sıkıntılı olurdu. Hatta ilk okul birinci sınıfı yukarı camiinin yanındaki,camiiye ait bir odada okuduk. Hergün geç gelen bir kız arkadaşımız vardı. Öğretmen niçin geç geldiğini sorunca, öğretmenim çok yoruluyorum dedi. Kızın lakabı yorgun kaldı.

 

      Mahalle çeşmelerinin olmadığı yıllarda, Köyün içme suyu ve diğer ihtiyaçlar için kullanılan sular buradaki kuyulardan temin edilirdi. Üç- beş aile birlikte olup kuyu kazmışlar. Beş -altı kuyu olduğunu hatırlıyorum. Hayvanların evlere gelme vakti yaklaşınca kuyulan başı çok kalabalık olurdu. Kimisi eşeklere testileri çatarlardı kimileri sırtında, at yada eşek arabası olanlar biraz daha şanslıydılar. Yukarı mahallede oturanlar için büyük bir işkence idi. Bugün işkence olarak gözüküyor, o zamanlar kimse halinden şikayetçi değildi. Tatlı bir koşuşturma vardı. Yeni yetişen kızlar biraz acemi olurlardı, testi kırarlardı. Testi kırıkları ile de sasılı top oynardık. Çeşmeler kesildiği zaman da kuyulara ihtiyaç oldu. Yetmişli yıllarda tavuklara bir hastalık geldi, ölen tavuklar kuyulara atılarak o güzelim kuyular kirletildi. Daha sonra da kapatıldı.

         Temmuz ayının girmesiyle harman yerinde bir canlanma başlar. Harman yeri tutmaya giderler. Bir kaç taş üst üste konmuşsa bu yer birileri tarafından tutulmuş demektir. Genelde herkesin yeri bellidir ama yine de bir işaret konurdu. Ekinlerin orakla işlendiği yıllardı. En erken yirmi gün sürerdi. Ekini bitiren kamyon, motor ya da at arabası ile harman yerine sapları dökmeye başlarlardı. Biz çocuklar için yılın en eğlenceli günleri başlardı. Harman yerine dökülen sapların içine saklanırdık. Atın arkasına düven takarlardı, bizde düvene binerdik. At dönerdi biz dönerdik. Bazen kendimizi sapın içine atardık. Sap sürme işi bitince, rüzgarlı havalarda harman savurma işi başlardı. Eğer rüzgar esmesse herkes Kaledam'a kızardı. Çünkü rüzgarın esmesini Kaledam'ın önlediğini ya da harman komşusuna bağırırdı, rüzgarımı kesme diye. Yorulan ırgatların gözü evden gelecek tandırda pişmiş, fasulye, patlıcan, nohut gibi yiyecek beklerlerdi. Gelen yemekler o kadar lezzetli olurlardı ki, tadına doyum olmazdı. Yerken içine toz, börtü böcekte girerdi. Hele bir de tepsiye su doldurup içine de toz şekeri döküp karıştırınca tahta kaşığın biri iner beşi kalkar.

      1960'lı yıllarda harman yerine iki küçük uçak inmiş. Köylülerimiz sevinçle karşılamışlar hatta pilotlara kurban kesmişler. Niçin indiler, nasıl indiler ben pek anlamadım ama köylülerimiz inen iki uçağı ve pilotlarını anlattılar. Demek ki harman yeri hava alanı olarakta kullanılmış.

     Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, harman yeri özelliğini yitirdi. Uzun bir süre boş kaldı. Şimdilerde çam ağacı ekildi orman olması bekleniyor. İnşaallah ileride güzel bir mesire yeri olur. Ağaçlara iyi bakılması lazım. Bizim çocukluğumuzda ağaç yoktu. Yazın sıcağını duvarların gölgesinde, kuru toprakların üstünde geçirdik. Gelecek neslin eğitimli, kültürlü,  çağına yaraşır ve tam donanımlı bir mü'min  olmalarını çok arzu ederek noktalıyorum.  

 

İlhan POYRAZ

31,05,2013

 

kuyder.com

 

Yandex.Metrica