Kuyder

Minarede tekme attı

08-12-2011  21:05:22

 ÇOCUKLUK ANILARIM1
 
Okulların kapanmasına yakın günlerde, babamın yönlendirmesiyle camiiye elif cüzü okumaya giderdik.Benimle beraber beş -altı kişi daha olurdu.Sadece camiiye değil,beş-altı evede sabahlık almaya gidiyordum.Sabahlık almaya yalnız gidiyordum.Emsallerimin çukur harmanda patlak oynarken ben babamın korkusundan sabahlık almak için kapı kapı dolaşıyordum.İlk uğradığım kapı Halil İbrahim emmi(deli hatıcanın babası)Allah rahmet etsin.Halil İbrahim emminin evi tek oda,kapıdan girince içeri karanlık,penceresi küçük ve çok yukarda,sağ dip köşede yataklar kayılı,sergi olarak yamalı kilimler,fakirlik diz boyu,hanımının da bir gözü kördü.Allah ona da rahmet etsin.Bütün bunlara rağmen çok şükreden,halinden hiç şikayet etmeyen,halis müslümanlardı.O insanları gözümün önüne getirdiğim zaman,her şeye rağmen mutlu olduklarını düşünüyorum.Fakat nesillerinin onlar kadar Allah'a kullukta samimi birer kul olduğunu göremiyoruz.Sadece onların neslı değil,genelimizi öyle görüyorum.Çünkü bir toplum ahlaken bozulmuşsa, bireyler ne kadar iyi evlat yetiştirselerde dışardaki ahlaksız sistem onları bozuyor.Bügün insan yetiştirmek oldukca zorlaştı.Ancak Allah'a dua ediyoruz ki,neslimizi korumasını,sapıklıklardan uzak tutmasını istiyoruz.Bizim ebeveyn olarak yoldan çıkmış toplumlarda nesli koruma şansımız hiç yok.
               Bizim çocukluğumuzda çukur harman çok genişti.Bahar yağmurları ve karların erimesi ile oraya su göleklenirdi,bizde biriken suyun kenarında patlak oynardık.Patlakta ne kadar büyük delik açılırsa, o deliği dolduracak çamur üterdik.İlk sabahlık aldığım evden çıktığımda çukur harmandaki patlak oynayan arkadaşların yanına uğrar biraz çamur üterdim.üttüğüm çamurları,cin cin Ahmet'lerin ahırının duvarının dibine bırakır, ben geleceğim der, oradan ikinci kapı H.Raşidaya,oradan H.Ahmet yılmaz(kel ahmet),Hamit çavuş ve murat çavuşta son bulurdu.(hepsine Allah rahmet etsin).
                Sabah dokuzda camiye yetişirdim.Camiide Ramazan(boysan),Nihat(arıtoprak),Bünyamil(kurugöl) ve birkaç kişi daha vardı.Köyün imamı Yaşar hoca(karasu) idi.Hoca gelene kadar camiide oyun oynardık.En çokta tesbihler elimizden çok çekti.Hoca gelince bizi birer sayfa okutur evlerimize gönderirdi.Fakat biz tekrar camiye döner,biraz oyun,birazda ezan okuma talimi yapardık. O zamanlarda köyde elektrik olmadığından eski minarede ezan okunur,ses en fazla orta yola kadar duyulurdu.Ama bize ezan okuma hevesi içimize düştü bütün günümüz ezan talimi yapmakla geciyor.Nihat'gilin evinde sürekli talimdeyiz.Kendi aramızda ezan okuyabileceğimize karar verdik,bunuda camiinin imamına söyledik, oda okuyabileceğimizi söyledi.
                  Artık namaz vakitlerinde sürekli saate bakıyoruz,tam vakit gelip ezana kalkacagımız zaman, Ata emmi minareye doğru hareket ederdi. bizim hayaller suya düşerdi.Ata emmiden bize sıra gelmiyor.Bazen vakit gelmeden minareye çıkıyor,camiinin damında dolaşıyor,ezan saati gelince,biz minareye doğru hucuma geçiyoruz,birde ne görelim Ata emmi minarede.
                  Ata emmi,Allah'şifalar versin,yaşlılık hastalığından muzdarip, Ata emmi köyümüzün en şık giyinenlerdendi.Boğazında kravat,başına da foter giyerdi.Fakat kravatı Yazıhüyük  köyünden,bizim köye gelen bir misafir yüzünden çıkarıp atmış. Foteri ne zaman çıkardı bilmiyorum.En son gördüğümde başında hacı terliği vardı.
                 Günler geçiyor,namaz vakitleri peş peşe geçiyor ama biz bir türlü ezan okuyamıyoruz.Sürekli Ata emminin bizden daha çok ezan okuma isteği bizi hayal kırıklığına uğratıyor.Birgün akşam vakti idi,dört beş kişi camiin içindeyiz,saate bakıyoruz,bir taraftanda Ata emmi nin gelip gelmediğini kontrol ediyoruz.Kapının her açıldığında hepimiz birden kapıya bakıyoruz,Ata emmi değilse seviniyoruz.Vakit tam olunca hepimiz birden kapıya doğru koştuk.O kadar suratlı koştuk ki,cemaat dışarda bir olay oldu sanmış.Nihat en önde koşuyordu.ben ve diğer arkadaşlar arkada minarenin kapısına vardık.Nihat içeri girdi ben de arkasından içeri daldım,birde ne görelim. Ramazan önceden minareye girmiş,üçünçü merdivene çıkmış boyuna tekme atıyor.Bügün benden başka kimse ezan okuyamaz diye de söyleniyor.Nihat bizden önde olduğu için iki- üç tekme yedi geriledi,ben de zaten hemen geri çıktım.İyi ki Ata emmi gelmemiş diye düşündük çünkü Ramazan o vakitte ezan okumayı kafaya koymuş.Ata emmi de tekme yiyebilirdi.Nasıl ezan okudu bilmiyorum.İçerde biz bile duymadık ama şeytanın bacağını kırmış oldu.
                                                   
                                                                                       İlhan POYRAZ
                                                                                       03.12.2011 
 
 
 
kuyder.com
Yandex.Metrica