Kuyder

İpteki Gelengiler...

12-Ekim-2011  12:58:54


İPTEKİ GELENGİLER

1

 

 

 

 

1,Bölüm

Sokağa top oynamak için çıktığım ilk yıllardı.Babam İzmir'de  inşaat işlerinde çalışıyordu.Köye dönüşünde bana bir plastik top getirdi.Renkli, güzel görünüşlü bir toptu.Hazır topu ilk defa görüyorüm.Sokakta sasılı top oynardı büyüklerimiz ama top bez parçalarından dikilmiş yumruk kadar toplardı.
            Bez parçalarından oluşan bu toplar dayanıklı olmazdı.Bir iki maçtan sonra, lastiğin altında kalmış kedinin bağırsakları gibi dağılırdı.Babamın getirdiği top bügünkü plastik toplardan biraz küçük,sum sum toplardan da epeyce büyüktü.
            Çocukluk yıllarımda üç top tanıdım.İlki benim topum,ikincisi sınıfımızdaki sum sum top,birde Şaban çankaya'nın(kör şaban)ın hakiki futbol topu idi.
             Ben topumu genellikle kıskanıyordum.Arkadaşlar evin önünde top oynamak istiyolardı ama ben patlar diye yarı gönüllü yarı gönülsüz çıkarıp biraz oynadıktan sonra,oyun bitti deyip topu aldığım gibi küplerin arasına saklıyordum.Birgün topu küplerin arasından çıkardığımda havasının inmiş olduğunu gördüm ve çok üzüldüm.Keşke arkadaşlarımla oynarken patlasaydı diye hayıflandım.Kıskançlığın kötü bir şey olduğunu anladım ve bir daha kıskançlık illetine tutulmadım.
             Hayri ve Ömer(çetinkaya)bizim kapı komşumuzdular.Çocukluk yıllarımız evlerinin önündeki iğde ağacının altında veya damlarında kendiliğinden büyümüş pıralının(kalın gövdeli ot)dibinde Hayri'den Atatürk hikayeleri dinlemekle geçerdi.Hayri bu hikayeleri nerden öğrenmişti bilmiyorum ama bazen anlattıklarından korkuya kapılıyordum.Bu hikayeler Türk -Yunan savaşları çerçevesinde masallardı.
              Yine iğde ağacının altında oyun oynarken Fikret(çetinkaya) abi geldi.Herkez beni dinlesin,ben ne dersem siz tekrar edeceksiniz dedi.Önce sordu; hangi takımı tutuyorsunuz dedi.O zaman bizim aklımıza atların koşum takımları geldi.Abi bizim atımız yok,takımımızda yok dedim.Herkezde benim gibi afalladı (şaşırdı).Türkiye'nin top oynayan takımlarını anlattı.Bizde anlıyormuş gibi kafalarımızı sallıyoruz.Arkasından tezahürata başladı; yayaya şaşaşa altınordu çok yaşa.Bizde bu soloğanı ezberledik.Fikret abiyi görünce hemen tezahürata başlıyoruz.Yayaya şaşaşa altınordu çok yaşa.

2.Bölüm

Yıllar sonra bir ansiklopedide Altınordu sporun o yıllarda birinci ligde oynadığını okudum.Bu konuyu işlememe sebeb ise,Anadolu insanının o yıllarda kendisi gibi gariban bir takımı tutması,beni etkiledi.Benim ilk ve son tuttuğum takım oldu.
          Bir insan niye bir futbol takımının taraftarı olur,benim hep kafama takılmıştır.Sezon sonunda şampiyon takımın taraftarlarının taşkınlıkları, olumsuz davranışlar ve çılgınca hareketler Kur'an ve sünnete iman etmiş, bir toplumun bireyi olarak kabullenmekte zorlanıyorum.Benim inancım boş vakit geçireni,boş şeyler konuşanı,zaman ısrafı olarak haram ilan etmiştir.Bütün bunları ahirete iman etmiş ve Allah'ın huzuruna çıkıp gençliğini ve zamanını nasıl geçirdin sorusuna muhatap olacağını düşünen bir müslüman bunlardan kesinlikle kaçınmalıdır.Tuttukları takımın sosyo - ekonomik yapılarına bir baksınlar,kendi yaşam ve sosyo - ekonomik yapılarına ne kadar uyuyor.A takımı lüks bir semtin adı,B ve C'de öyle,buralara yolu düşen bir köylü çocuğu buralarda barınabilir mi?. Onların kedi ve köpeklerinin bir günlük masrafı benim  bir aylık maaşımdan daha fazladır.Ahirete iman eden bir müslüman, Kur'an ve sünnetin dışında başka bir şeyle meşgul olmamalı.
           Allah'ın sevmediği kulları bir liste halinde sun deseler,şöyle bir tasnif yaparım.
1-Zina edenler,zinaya göz yuman(namussuzları)
2-Yalan söyleyenleri,dedi kodu(gıybet) edenleri
3-hırsızları,yalan yere şahitlik edenleri
4-Hainleri,Allah ve peygamberine,konu komşusuna,içinde yaşadığı topluma ihanet edenleri.(Ekonomik sebeblerden dolayı köyden her hangi bir yere göç eden köylülerin malı,köyde kalanlara emanettir.Onları gözleri gibi korumalılar.İhanet edenler,zarar verenler veya sahiplenmek isteyenler bilsinler ki,Allah ihanet edenleri asla bağışlamayacaktır.İster her yıl hacıya git,sabahlara kadar namaz kıl,bu ihanetini ortadan kaldırmadığın müddetce Allah senin yüzüne bakmıyacaktır.Emanete hıyanetlık münafıklık alametidir.Ahirete inanıyorum diyen kişi bundan uzak dursun.Üç günlük dünya için ebedi ahiretini kaybetmesin).
5-Dinini, para ve makam için satanları.
6-takım tutanları.(fanatikleri)

3.Bölüm

Sınıfımızda bir sum sum top vardı.Şu an kime ait olduğunu hatırlıyamıyorum ama sınıfa ait olmadığını biliyorum.Teneffüslerde bu topun arkasında koşturarak antıraman yapıyoruz.Okulların son günlerini sınıflar arası maçlara hazırlık çalışması yapıyoruz.Maç sahamız şimdiki eski mezarla yeni mezar arasındaki boşluktu.Oraya kışın yağan kar suları ve yağmur sularından göl oluşurdu.Eski mezar tarafında koca taşlar vardı.Onların üzerine çamaşırlarımızı çıkarır suya girerdik.Su diz kapagımıza gelirdi.Suya atlayınca,sudan çamur adam olarak  çıkardık.Ne yapalım deniz vardıda biz içmedikya.
         Göl yeri havalar ısınınca hemen kurur bizde orda top oynardık.Zemin yumuşak olduğu için toz kalkıyordu.Sum sum top,tozun toprağın içinde bazen gözden kaybolurdu.Sınıflar arası maçlarda seyirciler taşların üzerine oturup sınıflarını desteklerlerdi.En büyük sorun penaltı atışlarında yaşanıyordu.Dokuz metre adımlayıp oraya biraz toprak yığıp topu üzerine yerleştirip,atış hazırlıkları başlıyordu.Bu arada karşı tarafın seyircileri tempolu bir şekilde tezahürata başlıyordu.Penaltıyı atacak kişi biraz çekilip topa vuracağı sırada HOS HOS HOS diye bağırırlardı.Hos geçen penaltıcı ayağı boşta kaldığı için sırt üstü yere yuvarlanırdı.Seyirciler gülmekten yerlere yatarlardı.Bizim sınıfta hos geçen bir Aziz (poyraz) vardı.Diğer sınıflarda bir hayli fazlaydı.
           Şaban'ın topu gerçek futbol topu idi.Büyük bir ihtimalle Cabir abi göndermiş olabilir.Cabir abinin emsallerinden duymuştum ki, o yıllarda İstanbul, tahtakale,yorgancı handa Cabir abi cok güzel maç anlatır ve maç skorunu oyun başlamadan yüzde yüz bilirmişti. Beşiktaş stadında oynanacak maçın skoru ne olur dendiğinde,Bu maç ya galip,ya mağlüp yada beraber diyerek yine maçın skorunu yüzde yüz olarak bilmiştir.
             Top oynadığımız yere (setenin önüne) yukarı mahallenin koyun sürüsü birikirdi. onların kalkmasını beklerdik.Koyun sürüsü kalkınca Şaban'ın ebesi icce nene topun olduğu evin kapısına otururdu.Ne hikmetse topu vermek istemezdi.Şaban aramızdan yavaş yavaş ayrılıp ebesine doğru giderken biz pür dikkat onları izlerdik.Şaban ebesine yaklaşıp, ebe topu alacam deyince bağırmalar,çagırmalar başlar.Bir müddet didişmeden sonra top kurtarılır ama top otarafa kaçınca yine bir sürü laf duyardık.Birgünde didişme uzun sürdü İcce nene vermem diyor,Şaban'da alacam diye uğraşırken Şaban sinirlendi ebesinin döşüne vurunca ebesi bayıldı.Gerçek bir bayılmamıydı yoksa numaradan mı bayıldı bilmiyorum ama şaban çok ağladı.Ebem kız ebem bi daha vurmam ne olur ayıh diye feryadı figan etti.Ogün top oynayamadık çünkü bizde korktuk.Sonra arkadaşlarla kızıltepeye saçlık toplamaya gittik...

 

4.Bölüm

    Her toplumun örnek insanları vardır.Çalışkanlıkta,pratik ve kıvrak zekada,atılganlıkta ve ahlakta.Bu insanlar takip edilirse,örnek gösterilirse ve onlardan alınan miras daha ileri götürülürse,ilerleme gerçek anlamda olur ve yaşayan insanlar rahata erer.Aksi takdirde o toplum hep geriye gider,gittikce batar ama aklını başına alıpta biz niye batıyoruz diye düşünmez.Zaten bir müddet sonra batağa alışıyor bunu da kader olarak yorumluyor.
        Çocukluğumuzdaki bir kaç şahsiyetten bahsedeceğim. Bunlara benzer insanlarımız mutlaka vardır ama ben örnekleme yapmak için bu şahsiyetlerden bahsedeceğim.
        H.Raşit amca benim gözümde ahlakın,edebin,soyluluğun timsali ve Allah'ın nimetleri karşısında açıktan ona şükrünü gösteren bir zattı.Allah ona rahmet etsin.Ölenlerin yerine daha iyileri gelmesi gerekirken bunun tam tersini yaşıyoruz.Çünkü bu toplumlarda artık müslüman mahallesinde salyangozu bizzat müslümanım diyen kişiler satıyor.Eskiden müslüman mahallesinde salyongoz satılmazdı.Bügün köyler,kentlerin varoşlarına ve eğtimsiz bıraktıkları insanları televizyon ekranlarının önüne heyacanla oturtacak proğramlar hazırlıyorlar.BBG(BİRİ BİZİ GÖZETLİYOR) yada müslüman toplumların hayat anlayışı ile yakından uzaktan ilgisi olmayan diziler seyrettirerek adeta soytarı bir toplum oluşturulmaya çalışılıyor.Ve buna herkes alet oluyor.Fakat Allah'ın intikam sahibi olduğunu, bu dizilerle bertaraf ederek,yaşanan acıları göremez hale geliyor.Başına bir iş gelincede Allah'ı unutmuş bir vaziyette sağa sola saldırıyor.
          Ben müslümanım diyen bir kişi değil,ben insanım diyen kişiler bile bunlardan uzak durması lazım

Bir digeri de kıvrak zekasıyla,hızlı hareketliliğiyle ve bulunduğu topluma hayırlı işlerde öncülük yapan Yönüza'dan(yunus çetinkaya)'dan bahsedeceğim.Allah rahmet etsin.Köye sulama işini ilk getirenlerden.Kaldırım bölgesine kuyu kazdırmışlardı.Toprağa parelel şekilde kazılarak yapılan kuyuya bende  indim.Müthiş bir emek verilerek yapılmış.Bu kuyudan şu anda hiçbir emare yok.
          Şakir amcadan da (kamyon şekir) biraz bahsedeyim.(allah rahmet etsin).Bu insanlar mektep medrese görse idiler,isimlerinin önünde mutlaka prof. dr. yazardı.Hoş sohbeti,misafir perverliği,cömertliği yani aspirin gibi her derde deva bir insandı.Bu insanlar kendilerinden önce yaşamış insanların edep ve terbiyesini örnek almışlar.Her konuşmalarında atalarının üstün meziyetlerinden bahsederler ve onlar gibi olmayı,onlar gibi yaşamayı arzu ederlerdi.Hiç bir zaman bulundukları ortamdan şikayetçi olmazlardı.Allah'a tevekkülleri tamdı.Bügünkü nesil ise batıda kurtuluşu arayan,artisleri örnek alan,az çalışıp çok kazanmayı hayal eden absürük bir nesil yetişti.Oysa nesil çağ atlayacaktı,Avrupa birliğine girecekti,vizesiz dünyayı dolaşacaktı.Bu hayallerle, bugünün gençliği edebini ve ahlakını yitirdi.Mutsuz,huzursuz ve kavgacı bir toplum oluştu.Şeytan ve uşakları umduklarını fazlasıyla buldular.Kaybedenler buluruz ümidi ile biraz daha çıkmaza doğru yol alıyor.Allah aklımıza mukayyet(koruyucu) olsun.Bütün geçmişlerimize Allah rahmet  etsin.Gelecek neslimizede akıl,fikir ve öngeri versin.
              Evet Yönüza'nın icat ettiği sulama kuyusu,orada yaşayan gelengilerin korkulu rüyası oldu.Deliklerine su giren bütün gelengiler canını kurtarmak için dışarıya atıyorlardı.Dışarda ise  Yönüza onları bekliyordu.Boğazlarından yakaladıklarını öldürüyordu.Fikret abi de ölü gelengileri ipe diziyor tozu dumana katarak mahalleye getiriyordu.Bu dediğim zamanda hayvan hakları yürürlüğe girmemişti.Hayvanları sevenler derneği kurulmamıştı.İpte on,onbeş gelengi dizili olurdu.Bizde meraklı gözlerle ipteki gelengilerin etrafını sarar Altınordu spora tazahüratta bulunurduk.İlhan POYRAZ


Bitti.

kuyder.com

Yandex.Metrica