Kuyder

MEMURLUK / İMAMLIK BAŞLIYOR ( Kozaklı/ Karayanalak köyü) İLHAN POYRAZ...

12-11-2014   23:20:16

MEMURLUK/İMAMLIK BAŞLIYOR ( Kozaklı/ Karayanalak köyü)

          Yedi yıllık İmam Hatip Lisesinin son iki senesini de burslu okuyarak bitirdim. Tabiri caiz ise bir kariyer sahibi olmuştuk. İsmimin yanına hoca ilave edilmişti. Hiç unutmuyorum; Köyümüzün Karsantı- Karaaz çifti (her ikisine de Allah rahmet etsin) bizden sonraki nesiller bu çifti tanımazlar. Çocukları olmadığı için, rahmetli sıhya Osman Konya'da kimsesizler yurduna verdi. Yaşlılık yıllarını orada yaşayıp orada öldüler. Adı Seyit ama bizde lakabı ile birlikte kötü Siid derlerdi. Karısının adı da yanılmıyorsam Emine teyze (Karaaz) idi. Bizim eve yakın oldukları için zaman zaman çocukluğumuzda perşembelik (pirşembelik) götürürdük. Köyde de çok yakın akrabaları yoktu. Siid emmi, Allah bana çocuk vermedi diye hiç namaz falan kılmazdı. Bu isyanını açıktan dillendirirdi. Köy tabiri ile Sida diye hitap ederdik. Bana Hoca diye ilk hitabeden Siid emmi oldu. Komşu olarak zararsız insanlardı. Evlerini de Rahmetli Celal bilgin satın almıştı. Allah rahmet etsin.

         Temmuz ayı sonu itibari ile bazı arkadaşlar göreve başladılar ama benim göreve başlama yazım gelmedi. Nevşehir Müftülüğüne göre Ankara'dan dosyam gelmemişti. Bizde ekin - harman işleri bitene kadar gelir dedik ama boşuna beklemişiz. Ne geldiği var ne geleceği. Sonradan eniştem olan Hayati Poyraz'la Ankara'ya Diyanet işleri başkanlığına gittik. Sicil işleri müdürlüğüne uğradık. Derdimizi anlatırken, İstanbul İmam Hatip'ten sınıf arkadaşım Salim Oyuncu, memur olarak orada göreve başlamış. Üç yıl önce İstanbul'da bir davette karşılaştık hala aynı yerde çalışmaya devam ediyor. Sağ olsun, dosyayı dosyaların altından çıkardı elimize verdi. Nevşehir Müftülüğüne teslim ettik.

         05.09. 1982'de göreve başlama yazım geldi. Dört gün sonra Kozaklı ilçesine gittim. Müftülüğe evrakları verdim. Öğleden sonra Karayanalak köyüne gittim. Kozaklı'ya yirmi üç km. uzaklıkta dere yamaçlarına kurulmuş yüz elli hanelik bir köy. Bu köye ilk kadrolu imam olarak ben atanmışım. Şimdiye kadar köy bütçesinden imamın maaşı karşılanmış. Köyde görev yapan Kırşehir'li genç, bekar ve yeni mezun bir imam arkadaş görev yapmaktaydı. O gün Muhtarın evinde yemeği yedik, akşamda hocanın camiye ait küçük kulübede kaldık. Muhtar benim oturacağım bir ev buldu. Evi getirmek üzere sabah erkenden köyün içinden geçen Kayseri otobüsü ile Kalaba üzerinden köye döndüm. Köyümüzle görev yapacağım köy arası tam iki yüz elli (250) km'lik bir mesafe (uzaklık) var. Daha önceden bu bölgeyi ve bölge insanını tanımıyordum.

        Köyde eşyalarımızı hazırladık. Zaten bütün eşyamız bir kamyonu doldurmaz. Rahmetli Hasan emmimin kamyona yüklettik, köyde çevre ile vedalaşıp yola koyulduk. Öğle vakti Karayanalak köyüne vardık. Eşyalarımızı indirdik. Köyden yardım ettiler, eşyaları içeri aldık. Üç kişilik bir aile olarak başladığımız memuriyette Mevla görelim neyler neylerse güzel eyler duygu ve düşüncesi ile ilk günün sabahına erdik.

        Biraz da köyün konumundan bahsedecek olursak; Her yönden bizim köylerden ve köylülerden çok farklı bir yöre, ne gelenekleri ne de görenekleri bize hiç uymaz. Köye girişte, çatısız evler, toprak damlar, sokaklar taşlı, virane görünümünde, evlerin iç ve dış sıvaları çamurdan, içeriyi ve dış sıvayı her yıl kireçle badana yaparlar. Evler, iki oda, mutfak ve uzunca bir salondan ibarettir. Tuvaletler dışarıda. Doğudan ve  güneyden gelen iki küçük akarsu ile köyün içinden akan minik akarsu köyün alt başında birleşiyor. Akarsularda çeşitli balık türleri var. Kendilerini Herkli aşiretine mensup olarak tanıtıyorlar. Çevredeki köylerde aynı aşirete mensuplar. Çevre köylerle uzaklıkları en fazla üç- dört km. Birbirleri ile akrabalıkları var.

         Ekonomik açıdan da fakiri yok denecek kadar az. Zamanında on hane göçmen gelmiş dokuzu Bursa'ya göçmüş, bir hane köyde kalmış. Köyün fakiri bir onlar vardı. Onlarda köyde çobancılık yaparak geçiniyorlardı. Her evin en az bir Alman'cısı vardı. Almanya'ya, bizim İstanbul'a gittiğimiz gibi çok rahat gidip geliyorlar. Arazileri çok geniş. Buğday, pancar, mercimek ve ayçiçeğinden bol ürün alıyorlar. Ekonomik durumları iyi olduğu için ürünlerini üç ay vade ile satarak daha çok gelir elde ediyorlar.

          Köyde eğitim, genelde tek öğretmen olduğu için, bir sınıfta birden beşe kadar, yirmi - yirmi beş çocuk aynı sınıfta ders yapıyordu. Okula uğradığımda, Öğretmen ders anlatırken aynı zamanda sigara da içebiliyordu. Ben de sınıfta arka sıralarda bir yere oturup bir sigarada ben yakıyordum, sınıfın içi duman doluyordu. İki öğretmenin aynı anda görev yaptığı pek olmadı. Köyde yüksek okul okumuş yok denecek kadar azdı. Bizim Derinkuyu maliye müdürlüğünde çalışan, maliyeci Metin olarak bilinen Metin Dere abi bu köyden.

          Dine bakışları "la ilahe illallah" diyen cennete girer öz deyişi ile çok rahatlar. Zaten gençler vakitleri müsait olursa Cuma'ya gelirler. Köyün hocaya muhtaçlığı da cenaze ve Cuma namazı için, beş vakit namaz kılan beş - altı ihtiyar. Cenazede taziye işleri bizim yöreye göre çok farklı ve imamları en çok uğraştıran bir gelenek. Bu konuyu cenaze yıkamaktan korktuğum zamanları anlatırken değineceğim.

          Tarım aletlerini ilk defa bu köyde gördüm. Bizim köyde 35'lik Ferguson motor, arkasında da pulluğu vardı. Bu köyde her evin önünde büyük motorlar arkasında envai çeşit tarım aletleri. Devletin ziraatla ilgili kanunlarını çok iyi biliyorlar ve devletten faydalanıyorlardı. Kozaklı Tarım kredi kooparatifini her konuda çok iyi kullanıyorlardı.

        Düğünleri çok zengin ve şatafatlı oluyordu. Kırşehir'den en seçkin saz ve davul zurna ekibi ile iki köçek gelirdi. Genelde Neşet Ertaş'ın ekibi derlerdi. Üç gün, gece gündüz köçek eşliğinde müzik çalardı. Ben de düğün odasına gider köçekleri seyrederdim. Bayrak kaldırmaya  giderken, köçekle imam önde giderdi. Çok büyük masraf yaparlardı. Eğer damat köyde kalıyorsa gelin adayı kesin Alman'cıdır.

Bu köyün ismi 1990'dan sonra değiştirilerek Boğaziçi köyü ismini aldı.

 14. 09. 1982 günü (Köye gelişimden bir gün sonra) Kozaklı Müftülüğüne giderek resmen memuriyete imam olarak başlamış oldum.

İlhan POYRAZ

09,11,2014

Pendik

kuyder.com

 

Yandex.Metrica