DUY KARDEŞİM;

DUY KARDEŞİM;

Ben henüz 3 yaşında Zalim Esed’in bombalarından kaçıp, umuda yelken açan, fakat cansız bedeni ege kıyılarının soğuk dalgalarına vuran Aylan Kurdi! Acılarımın kıyılara vurduğu çaresizliğimi DUY!

Ben 17 yaşında Zalim Sisi ve askerlerine Rabiat'ül Adeviye Meydanı'nda direnirken kalleşçe sırtından ve göğsünden vurularak şehit düşen Esma Biltaci! Zalimlerin korkusu, yüreğimin iman dolu duygusu olan direnişin, kalleş mermilere karşı nasıl dimdik durduğunu DUY!

Ben 9 yaşında diğer 3 kuzenimle beraber Gazze sahillerinde umut dolu hayallere koşarken, Zalim İsrail’in bombaları altında bedeniyle hayalleri paramparça olan Muhammed Ramez Bakr! Gazze’ye, özgür Filistin’e hayallerimizle koşarken hep beraber attığımız o son sevinç çığlıklarını DUY!

Ben 1 yaşını dahi doldurmamış, Zalim Esed – Şii Hizbullah çetelerinin kuşatması altında Madaya’da, dünya nedir, iyi, kötü nedir bilmeye günlerimin yetmediği, açlık ve susuzlukla katledilen, sayıyla ölenlerin altısından biri diye geçen bir Bebek ya da bir Melek! Zalimlerin katline doğduğum dünyada bir lokma olan canımı, bir deri bir kemik verişimi DUY!

Ben 4 yaşında iken dünyayla ilgili tek merakını annesine ‘çocukları küçük kurşunla öldürürler değil mi anne’’ diye sorarak gideren ve 11 Temmuz 1995 gününde Zalim Sırplar tarafından vahşice katledilen adımı bile bilmediğiniz bir Çocuk! Müslümanların onurunu 4 yaşında savunduğumu, Sırpların cesetlerimiz üzerinde bile vahşete devam ederken nasıl eğlendiklerini DUY!

Ben yaşım ne olursa olsun Zalim Budistler tarafından, evleri-barkları-bedenleri yakılan, ateş çemberinden çıkmayı başardığı an askerler tarafından taranan, dünyada aldığı nefes zulümle son bulan Arakanlı bir Müslüman. Hayatımda karıncayı bile incitmediğim topraklarımda, zalimlerin ateş çemberinin ortasında son nefesimi acıyla verirken Allah diyen haykırışımı DUY!

Ben yaşına, cinsiyetine bakılmaksızın Zalim Çinin baskıcı rejimi tarafından namaz kılması, oruç tutması, toplu ibadet etmesi engellenen, karşı koyduğu zaman idam cezasıyla kurşuna dizilen, karnında ki çocuğu zorla kürtaj edilen, canı-kanı pahasına inancına sıkı sıkı sarılan Doğu Türkistanlı bir Müslüman. Müslümanlığımı yaşayabilmek uğruna, uğrunda Müslümanlığını harcadığın şeyleri nasıl hiçe sayıp, canımı bile verdiğimi DUY!

Ben dünyaya gözlerini şuan açan, Zalim Batının bütün kaynaklarını sömürdüğü, geriye açlığı-susuzluğu bıraktığı, bahtı Kara Kıtadan, Afrikalı bir Müslüman! Komşusu açken tok yatan Müslümanların bulunduğu bu zaman diliminde, sen bu satırları okurken açlık ve susuzluktan nasıl can verdiğimi DUY!

Farklı zaman dilimlerinden, o kadar çok farklı örneklendirmelerle bu zulüm, bu acı gözler önüne serilir ki yazmaya kalksan ne sayfalar, ne kitaplar yeterli kalır.

Rabbimiz ‘Müminler ancak ve ancak kardeşlerdir’ –Hucurat 10- diye buyuruyor. Bu kardeşlik kan kardeşliğinin de ötesinde olan İslam Kardeşliğidir. Dünyanın her bölgesinde adını bilmediğimiz, varlığını hissedemediğimiz, zalimlerin gölgesi ve esareti altında zulümle can

veren o kadar çok Müslüman var ki; Görmüyoruz - Duymuyoruz! Yalnızlıkları içerisinde vahşice katlediliyorlar. Onlar ise hayatlarının her anında ve son nefeslerinde bizlere DUY KARDEŞİM diye haykırıyorlar.

İslam Kardeşliğini tüm zerrelerine kadar idrak eden, Müslümanlığını yaşamak uğruna hayatları, zalimlerin elleriyle son bulan kardeşlerimize ne zaman sahip çıkacağız?

Ya Biz Müslüman değiliz ya da kardeşini korumaktan aciz, korkaklar ordusuyuz!

Müslüman korkmaz!

Kardeşine, son nefesini verme pahasına sahip çıkar!

Bu yolda can verir, bu yola hep baş koyar!

Rabbim bizleri İslam Kardeşliğini hayatımızın her anında yaşatabilen kullarından eylesin inşallah.

Selam ve Dua ile Kalın Sağlıcakla…






20,05,2017

Muhammed Erdi ÇİFCİBAŞI